futbol

Futbol ve İş Dünyası İlişkisi

Futbol ile iş dünyası birçok açıdan birbirine benziyor. Bu haftaki yazının konusu bu. Nereden çıktı derseniz ilk kez gittiğim futbol maçında fark ettim.

Futbola pek meraklı değilimdir. İlkokul ve ortaokulda iken ciddi anlamda desteklediğim ve takip ettiğim takım var iken şu anda taraftarı olduğum takımdan 3 futbolcu bile sayamayabilirim. Hal böyle iken geçen haftalarda bir arkadaşım, yerel takımın futbol maçına gitmeyi önerdi. Benim maç tecrübesi edinmek istediğimi biliyordu. Kabul ettim, biletlerimizi aldık ve maça gittik.

Maça ilk kez gitmiş olmanın verdiği farkındalıkla birçok şeyi inceleyebildim. İş dünyası ile futbolun paralel olduğu bazı noktalar dikkatimi çekti:

  • Kurallara uy
    Stadyuma giriş ve çıkışta takip etmeniz gereken belirli prosedürler var. Binlerce kişinin güvenli bir şekilde giriş çıkış yapabilmesi için bu kurallara uyulması gerekiyor. Bu konuda da size güvenlik görevlileri ve saha yetkilileri yardımcı oluyor.
    İş dünyasında da ürününüzde belirli bir standartta üretmeniz gerekiyor. Bu standardı korumanız için de takip edilmesi gereken yöntemleri belirlemeli ve bu yöntemleri kimlerin yapacağını tespit ederek iş tanımlarını oluşturmalısınız. Her çalışanın da bu kurallara uymasını sağlamak gerekiyor. Yani sistemi kurmalı ve uygulandığından emin olmalısınız.

  • Oyuncu değişikliği
    Maç esnasında her iki takım da 2.yarıdan itibaren oyuncu değişikliğine gitti. Oyundan çıkarılanlar sadece performansı düşük olanlar değildi, öyle ki maçta gol atan kişi bile 2.yarıda değiştirildi.
    İş dünyasında da şirketinize yeni oyuncular katın. Firma dışından işe yeni alacağınız çalışanlar olabileceği gibi şirket içinden çalışanları da yeni pozisyonlarda değerlendirmeyi düşünün. Bazen kişiler mevcut pozisyonlarından sıkılmış oluyor, işletme körlüğüne kapılabiliyor. Bu çalışanları farklı bir konumda değerlendirmek motivasyonu artırabilir, yeni fikirler çıkmasını kolaylaştırabilir.


  • Çoğunluğa uy
    Bulunduğumuz tribünde başlanan tezahüratlara herkes katılıyordu. Kimse “Niye bunu söylüyoruz?” ya da “Önce diğer tezahürattan başlayalım” demiyordu. Başlanan slogana hemen uyum sağlayarak destek olmaya başlıyordu. İş dünyasında bu durum, doğruluğu kanıtlanmış yöntemlere benzetilebilir. “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” diye bir söz vardır, işe yaradığı yöntemler için sorgulamaya gerek olmayabilir.
    Tabi ki bunu her zaman yapmamak gerekiyor. Verimi fazla artırmayacak, maliyeti çok değiştirmeyecek faaliyetlerde sektör, şirket alışkanlıklarını takip edebilirsiniz fakat bir yandan da zihinde “Daha iyisi nasıl olabilir?” sorusunun olmasını da öneririm.

  • Farklı ol
    Oyunu takip edebilmek demek, yeşil sahada meşin yuvarlağı takip edebilmek anlamına geliyor. Maçta kullanılan top, klasik olarak adlandırılabilecek siyah-beyaz altıgenlere sahip bir toptu. Bazı açılarda topu takip etmek zor hale geliyor. Neden topu turuncu veya kırmızı yapmadıklarını düşündüm. Yeşilin zıt rengi olan bu renklerdeki bir topu sahada bulmak çok daha kolay olacaktı.
    İş dünyasında da herkesin yaptığı ürünü yapmak yerine ürünü farklılaştırmak, ürün aynı ise farklı bir hizmet vermek (Adrese teslim, kısa sürede teslim gibi) maçta farklı renkte top olmasına benzetilebilir. Dikkat çekersiniz. Eğer bu çektiğiniz dikkati, fiyata ve kâr marjınıza da yansıtabiliyorsanız (ki amaç bu olmalı) markalaşma konusunda bir adım attığınızı söyleyebiliriz.

Sonuç olarak futbol ile iş dünyası arasında bazı benzer noktalar var. Blogu düzenli takip edenler hatırlayacaktır, daha önce buna benzer olarak bisiklet ile iş dünyasının benzerliği hakkında bir yazı yazmıştım.

İş dünyanızın daha güzel olacağı günler diliyorum.

Ümit Osman YILMAZ

ihracateksperi.com

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir