KUR ARTIŞI İHRACATÇI AÇISINDAN NASIL YORUMLANIR?
Kur artışı ülke olarak hepimizi etkileyen bir durum. Yakıtımız, enerjimiz, hammaddemiz hep dövizle. Dövizle iş yapmayan kişi ve kurumlar bile dövizden dolaylı olarak etkileniyorlar.
Hal böyleyken direkt dövizle iş yapan ihracatçı açısından ise kur artışı çok daha önemli.
Son aylarda hem USD hem de EUR yükseldi. Bu yazıyı yazdığım 10 Ocak tarihinde EUR 4 TL’yi, USD ise 3,77 TL’yi geçerek kendi rekorlarını kırmıştı. 11 Ocak tarihinde ise USD 3,90, EUR 4,10 ile yeni rekorlara ulaştı. Peki bu kur artışı ihracatçı için tercih edilir bir durum mu?
Öncelikle dövizin son zamanlardaki hareketine bakalım.
Amerikan Doları
Aşağıdaki grafikte USD’nin son 1 yıllık hareketleri var:

1 sene önce; yani 11 Ocak 2016 tarihinde USD kuru 3,03 imiş. Nisan sonunda 2,81 civarına kadar düşmüş. Mayıs ayını 2,95 civarında geçirmiş.
20 Temmuz 2016’da 3,09’a çıkmış. 15 Temmuz etkisi denebilir. Ekim ayından itibaren de hızlı bir şekilde yükselmiş.
Son 1 aydaki artış ise çok daha hızlı. 1 ay önce; yani 12 Aralık 2016’da 3,46 iken 10 Ocak 2017’de 3,77 ile rekor kırmış.
Hatırlamak için USD’nin son 5 yıllık grafiklerini de inceledim. 1 Şubat 2013’te 1,749; 10 Haziran 2014’te ise 2,11 imiş.
EUR
Avrupa Birliği’nin para birimi olan Euro (veya avro)’da da durum pek farklı değil.
10 Ocak 2016 tarihinde 3,29 olan kur 20 Temmuz 2016’da 3,40’a çıkmış. Ekim ayından sonraki USD’de görülen hızlı artış EUR’da da yaşanmış.
Son 1 aydaki durum ise şu şekilde: 12 Aralık 2016 tarihinde 3,69 iken 10 Ocak 2017 tarihini 3,99 ile kapatmış durumda.
EUR kuru 9 Ağustos 2012 tarihinde 2,189, 26 Ocak 2015 tarihinde 2,67 imiş.

Dövizin yükselmesi ihracatçı için iyi mi?
Grafiklerden de anladığımız üzere döviz artıyor. Son 1 senedir artıyor ama özellikle son 3 aydaki artışı çok daha hızlı. Peki dövizin artışı ihracatçı bakımından tercih edilir bir durum mu?
Döviz artarsa gelir artar (mı?)
“Tabi ki iyi… 10.000 EUR daha önce 30.000 TL yapıyorken şimdi 40.000 TL yapıyor” diyenler olacaktır.
Evet yüksek kur sebebiyle artık gelen bedelleriniz TL olarak daha yüksek olacak. Duruma farklı açılardan da bakalım.
Esnaf hesabı
Kur artışına esnafların bakış açısından bakalım. Sattığınız üründen elde ettiğiniz para ile daha fazla ürün satın alabiliyor musunuz?
Özellikle kuyumcular kullanırlar bu bakış açısını. Yılbaşında kasalarında 10 kg altın varsa sene sonunda tekrar bakarlar. Stok miktarlarını (onlar için aynı zamanda sermaye) nereye getirmişler? Yaptıkları ticaret sonunda yıl sonunda 12 kg altınları varsa %20 büyümüşler diyebiliriz.
Aynı bakış açısını diğer sektörlere de uygulayalım. Tekstilcisiniz. Havlu üretiyorsunuz. EUR 3,70 iken fiyat verdiğiniz ve siparişini aldığınız müşteri; bu hafta ödemesini yaptı. Kur 4 TL. Kârdasınız yani. Peki tahsil ettiğiniz bedel ile daha önce ürettiğiniz üründen fazla ürün alabiliyor musunuz? 10.000 havlu ürettiğinizi düşünelim. Siz gelen bedel ile şu anda 11.000 havlu alabiliyor musunuz mesela?
Bunu yapabilmeniz için hammadde maliyetlerinin artmamış olması gerekiyor. Yani iplik fiyatları diyebiliriz örneğimizde. İplik ithal eden bir ülke olarak artan kurlar ile bu durum söz konusu değil maalesef. Daha önce misal 2 EUR olan iplik maliyetiniz 7,4 TL yapıyor iken kur artışından sonra 8 TL’ye yükseldi. Yani %8’lik bir artış oldu maliyetinizde. Üstelik bu artış sadece hammadde maliyetindeki artış. Kur artmaya devam ettikçe ülkemizde birçok şeyin maliyeti artıyor. Enerji bakımından ve hammadde bakımından dışa bağımlı bir ülke olarak kur artışı hepimizi etkiliyor.
Fırsatçılık
Kur artışının getirdiği bir diğer sıkıntı da basiretsiz olarak tabir edeceğim bazı tacirlerin ürün satmaması. Özellikle hammadde satışı yapan firmaların bunu yaptıklarını duyuyorum muhtelif sektörlerde. Kur artınca ellerindeki stokları daha yüksek fiyattan satmak adına ellerinde ürün olmadığını söyleyerek satış yapmıyorlar. Yani üretici olarak parayla mal bulamıyorsunuz.
Kredi borçları
Kur artışı sadece üretim maliyetlerini etkilemiyor. Günümüzde birçok ihracatçı, döviz kredisi kullanıyor. Dövizin yükselmesi aynı zamanda kredi borçlarının da tutar olarak yükselmesi demek.
Merkez Bankası verilerine göre kısa vadeli, yani 1 yıldan az vadesi olan kredilerin toplamı 102 milyar USD. Bu tutarın 38 milyar USD’si reel sektöre ait.
Aşağıdaki tabloda bankalar ve reel sektörün yıllara göre döviz cinsinden anapara borçları var. Uzun vadeli kredilerin toplamı 207 milyar. Sadece 2017 yılındaki anapara geri ödeme tutarı ise 49 milyar USD.
Duruma ihracatçı yani reel sektör açısından bakalım. Eğer krediniz ve geliriniz aynı döviz cinsindense kur riskiniz yok diyebiliriz. Fakat siz USD ile ihracat yaparken EUR ile kredi kullandıysanız ve EUR’daki yüzdesel artış daha yüksek ise, borçlarınız gelirinizden daha hızlı artıyor demektir. Bu durumda daha çok ve daha yüksek kâr ile ihracat yaparak aradaki farkı kapatmanız gerekir. Yani kural basit, borçlanacaksan gelir elde ettiğin döviz cinsinden borçlan.
Kur artışının faydaları
Kur artışının avantajlarına bakarsak…Daha önce fiyat sebebiyle satış yapamadığınız müşterilere, kur artışı ile fiyat tutturabilir ve satış yapabilirsiniz. O müşteri ile sürekli çalışmanız ise kurdaki hareketlere bağlı. Kur ani olarak yükseldiği gibi ani olarak düşerse uzun vadeli çalışmanız çok zor olacaktır.
Kredi kullanmıyorsanız ve maliyetleriniz TL cinsinden ise kurdaki artış, sizin kârınızdaki artış anlamına gelecektir. Kur artışından endişelenmenize gerek yoktur.
Kur artınca ne yapmalıyız?
Kurun ve fiyatların artışı tabi ki kaçınılmaz. İhracatçı ve tüccar açısından sorun; kurun hızlı bir şekilde yükselmesi. Bu durumda üstte de bahsettiğim gibi mal temininde sıkıntı yaşanıyor, gelen bedeller ve maliyetleri örtüştürmekte zorluklar yaşanıyor. Kur artışı; kur ile işi olmayan kişileri bile her şeye zam geleceği korkusuyla etkiliyor, piyasanın rahatça hareket etmesini engelliyor.
1 yıl önce EUR kuru 3,29 demiştik üstte. Şu anda 3,99 olduğunu düşünürsek %21’lik bir artış olmuş. Yıllık enflasyon oranının %8 civarında olduğunu düşünürsek kurun; yılı 3,60 civarında bitirmesi ve bunu aylık düzenli artışlarla yapması kimsede bir endişeye sebep olmayacaktı. Öngörülebilir bir kur artışı kimse için sorun teşkil etmez. Fakat 1 ayda %8 artan bir kur ile maliyet ve kâr hesabı yapmak gerçekten zor.
Kur artışına karşı ihracatçı ve/veya imalatçı olarak hangi önlemleri alabiliriz? Bunu da başka bir yazımda ele alacağım. Sorularınızı aşağıda yorum kısmından veya bilgi@ihracateksperi.com üzerinden bana iletebilirsiniz.
Sevgilerimle,
Ümit Osman YILMAZ
İhracatEksperi.com