İhracatçı Olmak ya da Olmamak?
İhracat yapmak, yurt içinde ticaret yapmaktan oldukça farklıdır. Yurt içinde satış yaparken, fatura ve irsaliyeyi keser, ürünü gönderir ve anlaştığınız vadede paranızı alırsınız. Veya anlaştığınız vadede 4 aylık daha çek alırsınız 🙂
Yurt içi ticarette her ne kadar birçok detayı (ödeme vadesi, teslim şekli) baştan konuşmuş olsanız her iki taraf da bunu esnetmeye çalışır. İhracattaki INCOTERMS gibi kuralların olmaması, bu durumların yanlış anlaşılmasına veya esnetilmesine sebep olur.
İhracatçı olmak için sadece ürünü üretmek veya temin etmek yeterli değildir. İhracat yapabilmek için bazı konularda üst düzey bilgiye sahip olmanız gerekir. İhracat yapabilmek ve daha da güzeli ihracatçı olarak adlandırılmanız için gerekenlere bakalım bu yazıda:
Yabancı Dil
İhracat, iki farklı ülkeyi içerdiği için en azından bir tarafın diğer tarafın dilini bilmesi gerekiyor ki iletişim sağlansın. Eğer diğer tarafın dili bilinmiyorsa ağırlıklı olarak İngilizce sayesinde iletişim kuruluyor. İngilizce dünyada en çok kullanılan dildir. 7 milyarlık dünya nüfusunun 1 milyarı basit seviyede de olsa İngilizce bilmekte.
Ülkemizde yabancı dil bilmeden ihracat yapılıyor mu? Evet 🙂 Nasıl derseniz internet üzerinden yapılan chicken-translate sayesinde 🙂 Kısa vadede bu durum sürdürülebilir olsa da uzun vadede bu şekilde ilerlemek mümkün değil. İhracatçının, müşterinin dilini öğrenmesi gerekiyor. Tabi mümkünse müşteriye kendi dilini öğretmesi de diğer bir alternatif
Lojistik Yönetimi
İhracat sadece pazarlama ve satış değil, aynı zamanda operasyon yönetimi. Bu operasyon yönetiminde de lojistik bilgisi ve yönetimi son derece önemli. Sadece ihraç edilen ürünlerin değil, hazırlanan vesaikin lojistiği de çok önemli. Hele ki aynı konteynerde farklı satıcılardan aldığınız farklı ürünleri gönderecekseniz bu daha da önem kazanıyor. Zamanın da bir maliyet olduğunu akılda tutarak bu konuya kafa yormakta fayda var.
Kararlılık / Süreklilik
İhracatın uzun vadeli bir süreç olduğunu, ihracat yapmak için emek harcamak gerektiğini daha önceki yazılarda da belirtmiştim. Birkaç kez girişimde bulunup sonuca ulaşamayınca pes etmemek lazım. Ya da fiyat tutturamadığınız müşteri ile irtibatı kesmemek lazım. Sabretmek ve denemeye devam etmek gerekli. Boksörler düşünce değil, kalkmayınca kaybederler.
Finans Bilgisi
Her şirket yönetiminde finansal bilgi şart. Maliyet hesabı, kâr hesabı önemli hesaplamalar. İhracatta bunlara ilave olarak kur dalgalanması da işin içine giriyor. Bugün dolar kuru 3,70 iken yaptığınız hesap 1 ay sonra ihracat bedeliniz geldiğinde kurun 3,40 olması ile şaşabiliyor. İhracatçı olarak bunlar fiyat hesabı yaparken dikkate alınsa da hesaplanan marjların dışında kur dalgalanmaları özellikle son aylarda daha fazla. Buna karşı alınabilecek önlemler hakkında diğer yazımı okuyabilirsiniz.
Empati
Empati tüm ilişkiler için gerekli bir kavram olsa da ihracatçı için daha ön planda. Farklı kültürlerin farklı bakış açılarına hazırlıklı olmak gerekiyor. Sizin normal olarak değerlendirdiğiniz bir davranış diğer ülkede kaba olarak değerlendirilebilir. İhracat yaptığınız/yapmak istediğiniz ülkenin kültürü hakkında ne kadar çok bilgi edinirseniz sizin için avantajlı olacaktır.
Çok Yönlülük
İngilizcede interdisciplinary diye bir kelime var. Türkçe’ye disiplinler arası olarak çevirebiliriz sanırım. Birden fazla disiplini ilgilendiren, farklı ama birbiri ile bağlantılı anlamında kullanılıyor. İhracatta da bu kelime tam anlamıyla kullanılabilir diye düşünüyorum. İhracatın içerisinde pazarlama, satış, finans, lojistik, mevzuat, vb.bulunuyor. Her bir disipline işinizi yapabilecek derecede hakim olmanız gerekiyor.
Yazdıklarıma eklemek istedikleriniz varsa yorum kısmından veya bilgi@ihracateksperi.com e-posta adresinden bana her zaman ulaşabilirsiniz.
Sevgilerimle,
Ümit Osman YILMAZ
ihracatEksperi.com
Kaynakça
Konuyu derli toplu ifade eden, açıklayıcı bir yazı. teşekkürler.kaleminize sağlık…
İlginiz ve geri bildiriminiz için teşekkürler Özkan Bey